Türkiye, pek çok bankacılık ve finans hizmetinin tek bir uygulama üzerinden sunulmasına imkân tanıyan açık bankacılığı teşvik eden altyapısı ile alanında faaliyet gösteren şirketler için büyük fırsatlar sunuyor.
Dünya genelinde 10 milyar dolarlık bir pazara sahip olan açık bankacılığın, 2027’ye kadar yılda yüzde 24 büyüyerek 50 milyar doları aşacağı öngörülüyor. Açık bankacılık, bu yönüyle bankalar, büyük üye iş yerleri ve ödemelere aracılık yapan kuruluşlar da dahil olmak üzere bankacılık ve finans ekosistemindeki her oyuncunun öncelikli gündem maddesi haline gelmiştir.
Küresel çalkantılara ve olumsuz piyasa koşullarına rağmen 2020’de yüzde 26,5 büyüme kaydederek 60 milyar lira net kâr eden Türkiye bankacılık sektörü, sektörün şeffaflaşmasını sağlayan ve gelişimin önünü açan açık bankacılığı teşvik ediyor. Açık Bankacılık kavramını tanımlayan “Bankaların Bilgi Sistemleri ve Elektronik Bankacılık Hizmetleri Hakkında Yönetmelik” 1 Temmuz 2020 tarihinde yürürlüğe girmek üzere 15 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı.
İFM, 13 milyonluk genç nüfusu ile Avrupa’nın zirvesinde yer alan Türkiye pazarının yanı sıra açık bankacılık hizmetlerine ihtiyaç duyan çok yönlü pazarlara da doğrudan erişim sağlıyor. İFM, inovasyonu ve işbirliklerini teşvik eden altyapısı ile açık bankacılık alanında faaliyet gösteren şirketlerin bölgedeki en büyük destekçisi olarak konumlanıyor.